Hayatımızda yaşadığımız en güzel an, en güzel duygu anne-baba olmaktır. Hepimiz bunu büyük bir heyecan ile bekleriz. Ona sunacağımız imkanlar onunla neler paylaşacağımıza dair bir sürü hayaller kurarız. İyi bir anne-baba olmak için neler yapacaklarımızı planlarız. Kuşkusuz bu tüm ebeveynler için geçerlidir. Ama bazen her şey planladığımız gibi olmaz. Herhangi bir yetersizliğe sahip olan bir çocuğa sahip olduğumuzu öğrendiğimizde heyecanlı bekleyiş yerini kaygılara ve endişelere bırakır. Bir çok duyguyu bir anda yaşamaya ve değişik tepkiler vermeye başlarız. Bunlar;
AİLE TEPKİLERİ
1) ŞOK VE İNKAR: İlk yaşanılan durum şok ve bunun varlığına inanmamadır. Bunun aslında en büyük nedeni ise ne ile karşı karşıya olduğunuzu bilmemenizdir. Ailenin ilk düşündükleri bir yanlışlık olduğu düşüncesidir. Bu düşünce arttıkça çocuklarını birçok doktora götürerek iyi bir şeyler duymayı bekleriz.
2) KIZGINLIK: Şok ve inkar sürecini geçtikten sonra aile bunun neden başına geldiklerini sorgulamaya başlarlar. Çevresindeki kişilere, kendilerine hatta doktora bile büyük bir kızgınlık beslerler. En kötüsü de aile içi birbirini suçlamadır. Anne babayı,babada anneyi suçlayarak aile içinde büyük sorunlara neden olabilmektedir.
3) UZMANLAŞMA: Aile durumu değiştiremeyeceğini fark edince neler yapabiliriz diye sorgulamaya başlar. Nasıl imkanlar sağlayabilir ve normal bir çocuk olması için nasıl bir eğitim alması gerektiğini araştırmaya başlar. Hatta tüm vaktini zamanını çocuğuna ayırır. Düzelmesi için yapamayacağı şey yoktur.
4) DEPRESYON VE ACI: Uzlaşma dönemindeki beklenti zaman geçtikçe, başarıya ulaşmadıkça ailede büyük bir yıkım başlar. Yaşıtlarından farklı bir çocuğa sahip olmak ve hiçbir zaman normal bir birey gibi olmayacağını kabullenmek aileyi, anne-babayı maalesef çok üzüp depresyona girmelerine bile sebep olabilmektedir.
5) KABUL: Bu aşamaya gelen aile artık durumu kabul etmeyi, onun gelişimine göre beklentilere girmeyi, tüm planlarını çocuklarına göre yapmaya başlarlar.
Tabii ki her ailenin kabul sürecine ulaşacağını söylemek doğru değildir. Çünkü bu kabul edilmesi kolay bir durum değildir ve bu dönemde kesinlikle desteğe ihtiyaç vardır.
ÖZEL EĞİTİMDE AİLE EĞİTİMİ
Herhangi bir yetersizliğe sahip bir bireye sahipseniz çocuğunuz için ihtiyaç duyulan eğitime özel eğitim ile başlamalısınız. Bunun için ilk olarak bu sürecin başında psikolog ve özel eğitim öğretmenleri ile varılan çeşitli yöntem ve tekniklerle sunulan aile eğitimi almalısınız. Aile eğitiminde esas olan;
- Çocuğun özel durumunu kabul etmenizi ve onları anlamalarını sağlamak
- Çocuğun durumundan dolayı çevreden çekinen, kimse görmesin diye büyük bir özen gösteren yada bunların tam tersi olarak aşırı şekilde koruyucu aile olmak gibi olumsuz edinilen davranışlarınızı ortadan kaldırmak
- Ailelerimizde en çok yaşanılan bir durumda çocuğumuzu başkaları ile kıyaslama yapmaktır. Kıyaslama yapmak yerine onları olduğu gibi kabul edip ona göre davranışlar sergilemenizi sağlamak.
- Eğitime başladıktan sonra eğitimde sürekliliğin önemini anlatıp, düzenleri eğitime gelmelerini sağlamak.
- Yapılan eğitimleri öğretmenle iletişimde olarak takip etmenizi ve evde tekrarlarının yapılmasının ne kadar önemli olduğunu sizlere benimsetmektir.
Aile eğitimi özel eğitimin en büyük basamağıdır. Çocuk ile aile iletişimi aralarındaki bağ, özel eğitim için başarı basamağının anahtarıdır. Çünkü çocuğu en iyi aile tanır, takip eder,eğitim programı hazırlanırken nelerin dikkate alınacağını en iyi aile yönlendirir. Özel eğitimde ailenin rolü asla görmezden gelinemez. Çocuk ile ilgili en güzel ipuçlarını aileden alarak eğitim bu doğrultuda devam ettirilir. Çocuğun kazandığı becerileri, genelleme becerisini kazanıp kazanmadığını aileden alınan bilgilere göre karar verilir.
Biz Özgür Adımlar ailesi olarak çocuklarımızın ve sizlerin her zaman yanındayız. Çünkü biliyoruz ki engeller el ele verildikçe aşılır. Sabır ve özen ile çıkılan yolda her türlü zorluk aşılır. Sizler bizlerin yanında yer aldığınız sürece çocuklarımızı topluma kazandırmak, ayaklarının üstünde durmalarını sağlamak uzun bir süreç olsa da asla başarılmayacak bir durum değildir. Yeter ki buna beraber inanıp bu yolda beraber yürüyelim. Sizlerle beraber atılan her adımda, kazanılan her davranış ve beceriyle daha çok hırslanarak eğitimimize devam ediyoruz.
Son olarak çocuğunuza ve kendinize güvenin ve inanın, bunu onlara hissettirin.
Eğitim aile ile başlar. Okul ile devam eder. Yine aile ile son bulur…
Sultan Oksay